Bir kişi senin evin olduğunda
Dün gece erkek arkadaşıma mesaj atarken bir yazı yazmak için ilham aldım. Mesajı telefonumun ekranını aydınlattı ve şöyle dedi: 'Evim sensiz çok boş.' Bunu düşünmeden hemen bir parça 'Sensiz evden nefret ediyorum' diye cevap verdim. aklımda yerleşti. Bir evin nasıl bir yer olmaktan çıktığını ve artık benim için bir insan olduğunu düşündürdü.
Yuva ve 'Aşk' adlı bir güç
Bu 'ev' kelimesi fikrini gerçekten çok seviyorum. Küçükken anaokulundan veya okuldan eve geldiğimde sahip olduğum tüm duyguları uyandırdığını fark ettim. Bunu kimse yapmadı. Köşeyi geçip sonunda evime doğru yürürken nasıl koşmaya başladığımı hatırlıyorum, bir çift muhteşem kanat çıkardığımı hissettim. Güvenli sığınağıma uçtuğumu bilerek gülümser ve koşardım. Tüm varlığımın kabul edildiği ve kendim olmama izin verilen bir yer. Gözlerim onu selamladığında kalbim hızlanıyor, otomatik olarak gülümsüyorum, bacaklarım koşmaya sadece bir adım ötede daha hızlı yürümeye başlıyor. Olabildiğince çabuk ona sarılıp öpmek için. Onu gördüğümde artık kendimi kontrol edemiyorum, bir güç tarafından yönlendiriliyorum. Şimdi tüm varlığımla güvendiğim bir güç, 'Aşk' denen bir güç.